Bu bölümde, hipoksi ile indüklenebilir faktör (HIF) ve oral epo tedavileri üzerine odaklanılmaktadır. Hipoksi, hücrelerin oksijen eksikliği durumunda gen transkripsiyonları oluşturarak hayatta kalmasını sağlayabilmesini ifade eder. HIF, hipoksik koşullarda hücre çekirdeğine geçerek eritropoetin dahil birçok faktörün oluşumunu sağlar. Anemi ve hipoksik koşullarda salgılanan eritropoetin, renal anemi tedavisinde subkutan ve intravenöz olarak kullanılmaktadır. Ancak bu tedaviler bazı yan etkilere neden olabilmektedir. Bu nedenle, alternatif olarak oral tedavi seçenekleri araştırılmaktadır. Oksijen, hücresel fonksiyonların gerçekleşmesinde temel bir molekül olup, %6-16 oranında oksijen konsantrasyonuyla hücrelerin fonksiyonlarını sürdürebildiği belirtilmektedir. Hipoksik koşullarda oluşan HIF proteini, eritropoetin gibi birçok faktörün kontrolünü sağlar. HIF'in transkripsiyon faktörü olarak görev yaptığı belirtilirken, HIF-1, HIF-2 ve HIF-3 olmak üzere üç farklı HIF proteini olduğu ifade edilmektedir. HIF-1, HIF-2 ve HIF-3 proteinlerinin yapıları ve işlevleri hakkında bilgi verilmektedir. HIF-1-α'nın hipoksiye hızlı bir yanıt verdiği ve HIF-1-β ile birleşerek transkripsiyonel aktivite kazandığı belirtilmektedir. Bu süreçte, prolil hidroksilaz enzimlerinin hipoksi ile inhibe olduğu ve HIF'in hedef gen transkripsiyonunu artırdığı ifade edilmektedir. Prolil hidroksilazların hipoksi ile inhibisyonunun renal anemi tedavisinde hedef olmasını sağladığı belirtilmektedir.(AI)