Bu bölümde düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği konusu ele alınmaktadır. Kalp yetersizliği, kalp performansının bozulması, düşük kalp debisi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan semptom ve bulguları içeren bir durumdur. Bu durumda sempatik adrenerjik sistem aktivasyonu meydana gelir ve kronik uyarılarla miyokard yapı ve fonksiyonunda değişiklikler ortaya çıkar. Beta adrenerjik uyarı ve renin anjiyotensin aldosteron sistemi aktivasyonu, kalp yetersizliğinin fizyopatolojisinin temelini oluşturur. Semptomlar arasında nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk, çarpıntı hissi gibi belirtiler bulunurken, juguler venöz dolgunluk, periferik ödem gibi yüklenme bulguları da karakteristik klinik bulgulardır. Kalp yetersizliği sınıflaması, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu değerlerine göre yapılmaktadır. Düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği ise bu sınıflamadaki bir tanımlamadır. Kalp yetersizliği, yapısal kalp hastalığı olmayan ancak riski yüksek olan hastalar, yapısal kalp hastalığı olan ancak semptomları olmayan hastalar, yapısal kalp hastalığı olan ve semptomları olan hastalar, tedaviye dirençli klinik durumu olan hastalar olmak üzere dört grupta sınıflandırılmaktadır. Prognoza etki eden faktörler arasında yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum, semptom şiddeti, ejeksiyon fraksiyonu, kapak hastalıkları, hastaneye başvuru sıklığı, diyabet, böbrek yetmezliği gibi faktörler bulunmaktadır.(AI)