Engellilik, bir kişinin gelişimindeki yeti yitiminin sosyal durumlarla karşılaştığı ve bu durumların sosyal çözümlerle ortadan kaldırılabileceği bir durumdur. Engellilik, toplumları önemli ölçüde etkileyen karmaşık ve dinamik bir süreçtir. Her insanın yaşamının bir döneminde geçici veya kalıcı bir yetersizlik yaşadığı veya ailesinde engelli bir birey bulunduğu düşünüldüğünde, herkesin engelli bir bireyle doğrudan veya dolaylı olarak temas halinde olduğu söylenebilir. Dünya genelinde yaklaşık olarak 1 milyardan fazla insanın engellilik sorunu yaşadığı bilinmektedir. Türkiye'de ise nüfusun %12.29'u engellidir ve yaklaşık olarak 8.5 milyon engelli birey bulunmaktadır. Engellilik kavramı tarih boyunca farklı toplumlar ve kültürler tarafından farklı şekillerde ele alınmıştır. Engelliler, sosyal tepkilerle karşılaşmış ve birçok zaman toplum tarafından dışlanmışlardır. Ancak batı tarihinde, engellilik hakları insan hakları temelinde gelişmiştir. Engellilik kavramının doğru anlaşılması için kavramsal gelişiminin incelenmesi gerekmektedir. Engellilik kavramı zaman içinde farklı yaklaşımlarla ele alınmış ve engellilik alanındaki bilgiler ilerleme göstermiştir. Engellilik, toplumun ekonomik ve sosyal şartlarına bağlı olarak şekillenmiştir. Engelli bireyler üç temel tepki süreci yaşamaktadır: toplumu ve sistemi koruyucu tepki, engelli bireyleri bir yük olarak etiketleme ve engellilerin toplumdan ayıklanması. Engellilik kavramının doğru anlaşılması ve engellilere yönelik dezavantajların ortadan kaldırılması için müdahale gerekmektedir.(AI)