Türkiye'nin mevcut hesap açığı sorunu, yenilenebilir enerjinin bir çözüm olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılmaktadır. Bugünün toplumlarının temel ihtiyaçlarını karşılamak, ekonomik, güvenli ve çevre dostu bir şekilde enerjiye ulaşmaktan geçmektedir. Temel ihtiyaçların karşılanması, enerjiye erişimle pozitif bir şekilde ilişkilidir. Özellikle Sanayi Devrimi'nden sonra, güvenilir kaynaklardan enerji tedarik etme ihtiyacı, enerjiyle ilgili çevresel sorunları ortaya çıkarmıştır. Bu etkilere rağmen, istikrarlı enerji tedariki için güvenilir fosil kaynaklar kullanılırken, yenilenebilir enerji teknolojileri geliştirilmektedir.Türkiye'nin imalat sektörü, üretimi sürdürebilmek için sermaye ve ara malına ihtiyaç duyar. Bu nedenle Türkiye, cari açığı dengelemek için ithalatı azaltmak zorundadır; bu da üretimi azaltmak anlamına gelir. Demografik olarak büyüyen bir ülke için ekonomik büyümeden vazgeçmek bir seçenek değildir: Türkiye istihdam yaratmak zorundadır.2000'lerin başından itibaren küresel ekonomik büyümeye ayak uyduran Türkiye, hızlı bir ekonomik büyüme yaşadı ve buna bağlı olarak artan bir enerji talebi oldu. Bu talebi karşılamak için Türkiye, enerji piyasasının yapısını değiştirdi, enerji yatırımlarını hızlandırdı, yeni teknolojilere odaklandı ve elbette çeşitlendirme ve ithalatı azaltma amacıyla \"Yenilenebilir Enerji Kanunu\"nu onayladı.Türkiye'de, cari açık sorununa çözüm olarak yenilenebilir enerji teknolojilerini öneren birçok çalışma bulunmaktadır. Türkiye'nin ithalat yapısını incelediğimizde, sermaye ve ara mallarının en büyük paya sahip olduğunu görüyoruz. Bu nedenle hangi yatırım yapılırsa yapılsın, büyük bir ithalat olacaktır. Bu, yenilenebilir enerji sermaye mallarıyla birincil enerji ithalatının yer değiştirebileceği sorusunu gündeme getiriyor.Bu çalışmada, Türkiye'nin enerji ve dış denge durumu, yenilenebilir enerji yatırımlarının ekonomik etkileri gösterilmekte ve cari açıdan geleneksel ve yenilenebilir enerji yatırımları arasında karşılaştırmalar yapılmaktadır.(AI)