Bu makalede, diferansiye tiroid kanserlerinin kemoterapi ve hedefe yönelik tedavileri ele alınmaktadır. Tiroid kanserleri dünya genelinde yeni kanser vakalarının %3,1'ine ve kanserle ilişkili ölümlerin %0,4'üne neden olmaktadır. Metastaz geliştiren hastaların %7-23'ü radyoaktif iyot tedavisine dirençlidir ve bu hastaların 10 yıllık sağkalım oranı %10'a kadar düşmektedir. Son on yılda, diferansiye tiroid kanserlerinin patogenezi ve tedaviye yönelik gelişmelerde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Sitotoksik kemoterapilere cevap alınamayan hastalarda hedefe yönelik tedavilerle yanıt oranları ve hastalık kontrol süreleri artmıştır. Anti-VEGF tedavileri, BRAF inhibitörleri ve TRK inhibitörleri gibi hedefe yönelik tedavi ajanları etkinlik göstermiştir. Ayrıca, immünoterapi de tiroid kanseri tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. İpilimumab, Nivolumab, Pembrolizumab, Atezolizumab, Durvalumab ve Avelumab gibi kontrol noktası inhibitörleri birçok kanser tipinde kullanılmaktadır. Tiroid kanserlerinde de bu ajanların etkinliği araştırılmaktadır. Diferansiye tiroid kanserleri, tiroid kanserlerinin büyük bir kısmını oluşturmakta olup, prognozu genellikle iyidir. Bu nedenle, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavilerin geliştirilmesi, hastaların sağkalım oranlarını artırmak için önemlidir.(AI)