Bu makalede, prostat kanseri cerrahisi sonrasında ortaya çıkan komplikasyonlara yaklaşım üzerine bir inceleme yapılmaktadır. Prostat kanseri cerrahisinde amaç, kanserin tamamen tedavi edilmesi ve pelvik dokularda minimal hasar oluşturulmasıdır. Radikal prostatektomi (RP) prosedürü ile prostat dokusu ve seminal veziküller çıkarılır ve mesane ile üretra birleştirilir. RP operasyonu açık cerrahi, laparoskopik ve robot yardımlı laparoskopik olarak gerçekleştirilebilir. Cerrahinin ana hedefi kanserin tedavisidir, ancak üriner kontinansın devamı ve erektil fonksiyonun korunması da önemli sonuçlardır. Cerrahi sonrası komplikasyonlar intraoperatif, perioperatif ve uzun dönem komplikasyonlar olarak sınıflandırılabilir. Bu komplikasyonlar arasında kanama, rektal yaralanma, üreter yaralanması, sinir yaralanmaları, anastomoz kaçağı, lenfosel, atalektazi, ileus, derin ven trombozu, pulmoner emboli, miyokard enfarktüsü, mesane boyun darlığı, üriner inkontinans ve erektil disfonksiyon bulunmaktadır. Cerrahi sırasında kanama kontrolü için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Dorsal ven kompleksinin bağlanması kan kaybını azaltabilir. Pnömoperitoneum basıncının artması ile hemoglobin düşüş oranı benzerdir. Dorsal ven kompleksinin kontrolü için sütür veya stapler kullanılabilir. Sonuç olarak, prostat kanseri cerrahisi sonrası komplikasyonlarla başa çıkmak için cerrahın tercihlerine ve hastanın durumuna bağlı olarak uygun yaklaşımların seçilmesi önemlidir.(AI)