Günümüzde safra kesesi hastalıklarının tedavisinde laparoskopik kolesistektomi, altın standart olarak kabul edilmektedir. Bu yöntem, minimal invaziv bir cerrahi işlem olmasına rağmen karın yüzeyinde birkaç küçük iz bırakmaktadır. Tek insizyonlu laparoskopik cerrahi (SILS), sadece bir transumblikal port kullanarak safra kesesinin alınmasını sağlayan yeni bir laparoskopik prosedürdür. Bu yöntem, daha iyi kozmetik sonuçlar sağladığı için bazı yazarlar tarafından skarsız cerrahi olarak adlandırılmaktadır. Laparoskopik cerrahinin faydalarını en üst düzeye çıkarma potansiyeli nedeniyle SILS yöntemi, giderek artan ilgi görmektedir.SILS yöntemi, ilk kez 1992 yılında tek port ile laparoskopik apendektomi yapılan bir çalışmada tanımlanmıştır. Bu yöntem, tek bir kesi kullanarak laparoskopik erişimi ifade etmektedir. SILS için endikasyonlar, semptomatik safra kesesi taşı, akalkülöz kolesistit, safra kesesi polipleri ve porselen safra kesesi gibi durumlarla aynıdır. Ancak, ameliyat bölgesine önceden fıtık nedeniyle yama konulması SILS için bir kontrendikasyon olabilir.SILS yöntemi, hastanın bacakları ayrılmış hafif bir trandelenburg pozisyonunda veya laparoskopik kolesistektomi pozisyonunda ameliyat masasında gerçekleştirilir. İşlem sırasında göbekte 2 cm'lik bir kesik yapılır ve SILS portu insizyon hattına yerleştirilir. Laparoskopik cihaz ve diğer gerekli enstrümanlar da yerleştirildikten sonra ameliyat başlar.SILS yöntemi, standart laparoskopik cerrahiye kıyasla sınırlı operatif ergonomi nedeniyle cerrahlar için zorlu olabilir. Ancak, bu yöntem, daha iyi kozmetik sonuçlar sağlaması ve hastanın iyileşme sürecini hızlandırması nedeniyle tercih edilebilir. SILS, laparoskopik cerrahinin izsiz cerrahiye doğru ilerlemesini temsil eden bir seçenektir.(AI)