Bu çalışmanın amacı, biyoloji öğretmen adaylarının sanal
laboratuvar uygulamalarına yönelik görüşlerini ve bu teknolojilerin eğitim süreçlerine
katkılarını değerlendirmektir. Araştırma, nitel araştırma yöntemi
kullanılarak tasarlanmış olup, Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği bölümünde öğrenim
gören 70 biyoloji öğretmen adayı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Veriler, araştırmacılar
tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış bir görüşme formu aracılığıyla toplanmış ve
betimsel ile içerik analizi yöntemleri kullanılarak detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Araştırma bulguları, biyoloji öğretmen adaylarının sanal laboratuvarların eğitimde önemli
avantajlar sunduğu düşüncesini taşıdığını göstermektedir. Katılımcılar, sanal
laboratuvarların teorik bilgilerin pratiğe dönüştürülmesinde etkili olduğunu,
öğrencilere zaman ve mekân bağımsızlığı sağladığını ve güvenli bir öğrenme ortamı
sunduğunu ifade etmişlerdir. Bu avantajların, özellikle geleneksel laboratuvar
imkanlarının sınırlı olduğu durumlarda önemli bir katkı sağladığı vurgulanmıştır.
Bununla birlikte, sanal laboratuvarların bazı dezavantajları da gözlemlenmiştir.
Katılımcılar, sanal laboratuvarların gerçek laboratuvar deneyimlerinin yerini
tam anlamıyla tutamayacağını ve duyusal ve pratik beceri gelişimi
açısından yetersiz kalabileceğini belirtmişlerdir. Gerçek laboratuvar deneyimlerinin,
öğrencilerin bilimsel yöntemleri ve laboratuvar tekniklerini uygulama becerilerini
geliştirmede önemli bir rol oynadığı ifade edilmiştir. Araştırma sonuçları, sanal
laboratuvarların gerçek laboratuvar deneyimlerini tamamlayıcı bir araç olarak değerlendirilmesi
gerektiğini önermektedir. Bu bağlamda, sanal laboratuvarların eğitim süreçlerine
entegrasyonunun, geleneksel laboratuvar uygulamalarıyla birlikte yürütülmesi gerektiği
sonucuna varılmıştır. Bu yaklaşım, öğrencilere hem teorik hem de pratik bilgi ve
beceriler kazandırmada daha etkili bir öğrenme ortamı sağlayabilir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :