Travma ve sepsis, 21. yüzyılın dikkati çeken önemli bir
konusudur. Sepsis fizyopatolojisinde 2 önemli unsur görülmektedir. Birinci
nokta ortaya çıkan inflamatuar yanıt ile koagülasyon sisteminin aktivasyonu
iken ikinci önemli nokta yaşanan her travmanın farklı immünolojik cevabının
olmasıdır. Travma hastalarında immün cevapta posttravmatik
inflamasyon-immunsupresyon-infeksiyon- inflamasyon-immunsupresyon şeklinde bir
kısır döngü görülmektedir. Travma hastasının hangi klinik fazda olduğuna dair
klinisyeni zorlayabilecek bir durum olarak karşımıza çıkarak, mortaliteyi
etkileyebilmektedir. Travma hastalarının ölüm nedeni olarak sepsis, acil
yönetilmesi gereken bir tabloya yol açmaktadır. Sonuçta çoklu organ yetmezliği
görülebilmektedir. Sepsis yönetiminde erken ve hızlı tanı acil serviste
değerlidir. Tanı için pro-antiinflamatuar serum belirteçleri ve akut faz
proteinlerinde değişiklikler saptanmış olsa bile bir bütün olarak değerlendirme
yapılmalıdır. Posttravmatik sepsis yönetiminde, “erken hedefe yönelik tedavi”
amaçlanmalıdır. Septik odağın eliminasyonu, antimikrobiyal tedavi ve destek
tedavisi yapılmalıdır. Sonuç olarak posttravmatik sepsis, acil servisten
başlayarak yoğun bakımda dahil yüksek morbidite ve mortaliteye sahiptir.
Atıf Sayısı :