Rogers’ın kendini gerçekleştirme kuramı, bilinçsiz güçler veya geçmiş deneyimler tarafından kontrol edilmeyen bilinçli, rasyonel varlıklar olduğumuzu ileri sürer. Yaşamdaki temel güdümüz ve hedefimiz, büyüme ve gelişmeye yönelik doğuştan gelen bir eğilim olan kendini gerçekleştirmedir. Organizma değerlendirme süreci, yaşam deneyimlerini kendini gerçekleştirme eğilimine ne kadar iyi hizmet ettikleri açısından değerlendirir. Olumlu saygı, özellikle anneden, bebeklik döneminde başkalarından kabul, sevgi ve onay alma ihtiyacıdır. Sevgi ve onay koşullu olduğunda, koşullu olumlu saygı durumu vardır. Değer koşulları kendimizi yalnızca ebeveynlerimiz tarafından kabul edilebilir koşullar altında değerli görmeyi içerir. Benlik kavramı ile öz-imajı tehdit eden davranışlar arasında uyumsuzluk gelişir. Deneyimsel alanın tehdit edici yönlerini inkar ederek kaygıya karşı savunuruz. Psikolojik gelişimin ve sosyal evrimin en arzu edilen nihai sonucu tam fonksiyonlu kişi olmaktır. Tam fonksiyonlu kişi, psikolojik gelişimin zirvesini temsil eder. Tam işlevli kişinin özellikleri, tüm deneyimlerin farkında olma, her anı tam olarak yaşama becerisi, kendine güven, özgürlük duygusu, kişisel güç, yaratıcılık ve kendiliğindenliktir. Rogers’ın kişilik teorisi psikanaliz ve davranışçılıktan sonra psikolojide üçüncü büyük güç olması, insan doğasına ilişkin iyimser bir bakış açısıyla alternatif bir bakış sunması, dilinin açıklık ve sadeliği, eğitim, iş dünyası, psikolojik danışma alanında büyük kabul görmesi gibim yönleriyle yirminci yüzyılın en etkili teorilerinden birisi olmuştur ve halen etkililiğini sürdürmektedir.
Atıf Sayısı :