Yaban Hayvanları Hastalıkları, Zoonozlar Ve Antroponozlar
Anahtar Kelimeler
Artan insan nüfusu, doğal
yaşam alanlarının istilası, çevre kirliliği ve küresel ısınma doğal yaşam
alanlarını yok etmektedir. Küreselleşme süreci uzak mesafeleri çok hızlı kat ettirmektedir.
Toplumlar arasında artan ihtilaf ve çatışmalar, kontrolsüz insan ve hayvan
hareketlerini arttırmaktadır. Bu durum coğrafyada ve türler arasında yayılan
patojenler için yeni bulaşma dinamikleri ve fırsatları yaratmaktadır. Doğal
yaşam alanlarının istilası kontrolsüz bir etkileşimle göçlere neden olarak
genetik çeşitliliği arttırarak tür atlayan yeni hastalıkları ortaya çıkarmaktadır.
Sırasıyla, 2002-2003 ve 2019-2022 yıllarındaki SARS-CoV-1 ve SARS-Cov-2 (COVID-19)
salgınları bunun en çarpıcı örneklerdir. Küreselleşme uluslararası toplumlarda çoğunlukla
ticaret ve sosyal etkileşim artışı olarak karşılık bulmaktadır. Halk sağlığı
ancak yaban hayvanları hastalıklarının araştırılmasıyla kontrol altına
alınabilir. Böylelikle evcil ve çiftlik hayvanlarının da sağlıkları korunmuş
olacak ve farklı coğrafyalarda yer alan biyolojik çeşitlilik varlığını devam
ettirebilecektir. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar ‘Zoonozlar’ olarak
tanımlanmıştır. Bunun tersi ‘Antroponoz Hastalıklar (Reverse–Zoonoz)’ ise insan
patojenlerinin insandan hayvanlara bulaşmasını tanımlar ve insandan insana
bulaşmayı içerebilir. İnsanların hastalıklarının %60’dan fazlası hayvan ve çoğu
da doğal yaşam kökenlidir. Başlıca hastalıklar; kuduz, COVID-19, AIDS (HIV), maymun
çiçeği (MPOX), sığır çiçeği, ebola, hendra, nipah, influenza (HPI-kuş ve domuz
gripleri) ve batı nil ateşi olarak sayılabilir. Bu bölümde doğal yaşam kökenli zoonozlar
ve antroponozların ‘Tek Tıp Tek Sağlık’
perspektifinde yeniden gözden geçirilmesi amaçlanmıştır.
Atıf Sayısı :