Uterin sarkomlar, tüm uterus
tümörlerinin %3-7’sini oluşturur ve histolojik olarak çeşitli alt gruplara
ayrılır: leiomyosarkom, endometrial stromal sarkom, farklılaşmamış endometrial
sarkom ve sarkomatöz aşırı büyümeye sahip adenosarkom. Uterin sarkomların çoğu,
histerektomi veya miyomektomi sonrası tesadüfen tespit edilir. Uterin sarkomların histolojik
olarak diferensiyasyonları mitotik endeks, hücresel atipi, ve tümördeki
koagülatif nekroz alanlarına göre yapılır. Sayılan özelliklerin bulunması kötü
diferensiyasyon belirtisidir. Uterin sarkom tanısı almış hastaların rutin
takipleri üzerine çok az veri bulunmaktadır. Takip stratejileri, merkezler
arasında çeşitlilik göstermektedir. Düşük dereceli tümörlerde geç nüks
olasılığı nedeniyle 5 yıl sonrasında takip kesilmemeli, takip süreleri daha
uzun tutulmalıdır. Birçok çalışmaya göre, lokal nüks genellikle fizik muayene
ile tespit edilebilmektedir ve manyetik rezonans gorüntülemenin (MRG)
kullanımının yararı tartışmalıdır. Takip için önerilen yöntemler,
klinik öykü, fizik muayene, ultrason veya MR görüntüleme, göğüs röntgeni veya
BT ile metastaz araştırılması ve tedaviye bağlı geç etkilerin izlenmesidir.
Tümör derecesi, nüks olasılığını belirler. Yüksek riskli hastalar genellikle
2-3 yıl içinde nüks ederken, düşük riskli hastalar daha geç nüks eder. Akciğer
metastazları en yaygın görülen yerleşim alanıdır. Takip, bireysel risklere göre
uyarlanabilir ve bazı durumlarda takip süreleri uzatılabilir. Takip aralığıyla ilgili net bir
kılavuz olmasa da, literatürdeki birkaç çalışma tarafından önerilen takip
süreleri şu şekildedir: iyi diferansiye sarkom hastaları ilk 3-5 yıl boyunca
her 4-6 ayda bir, ardından yılda bir lokal nüks açısından takip edilebilir.
Kötü diferansiye tümörü olan hastalar ise ilk 2-3 yıl boyunca her 3-4 ayda bir,
sonraki 2-3 yıl boyunca yılda iki kez ve ardından yılda bir kez takip
edilebilir. Uterin sarkomlar için daha net takip kılavuzlarının
oluşturulabilmesi için prospektif çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Atıf Sayısı :