Serviks uterinin preinvaziv lezyonları, serviks kanseri için önemli bir risk faktörüdür. Bu lezyonlar, persiste eden HPV enfeksiyonu ile ilişkilidir ve erken teşhis edilerek tedavi edilebilir. Serviks kanseri insidansı, gelişmiş ülkelerde tarama programları sayesinde azalmış olsa da, gelişmekte olan ülkelerde hala önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. 2018 yılında dünya genelinde 570 bin yeni vaka ve 311 bin ölüm tahmin edilmektedir. Türkiye'de ise 2356 yeni vaka ve 1280 ölüm beklenmektedir. Serviks kanserinin çoğu taranmamış veya yetersiz taranmış kadınlarda görülmektedir. Serviks kanserinin en sık histolojik tipleri skuamöz hücreli karsinom ve adenokarsinomdur. Servikal preinvaziv lezyonlar, servikal intraepitelyal lezyonlar olarak adlandırılır ve CIN derecesine göre sınıflandırılır. Bu lezyonlar histolojik değerlendirme ile teşhis edilir. Servikal sitoloji terminoloji sistemi, sitolojik ve histolojik korelasyonu kolaylaştırmak için kullanılmaktadır. Bu sistemde, servikal skuamöz lezyonlar 3 kategoride incelenir: atipik skuamöz hücreler, düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonlar ve yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyonlar. Bu bilgiler, serviks kanseri ve preinvaziv lezyonlarının önlenmesi ve tedavisi için önemlidir.(AI)