Metabolik aciller, vücutta meydana gelen asit-baz bozukluklarını ifade eder. Bu bozukluklar arasında en sık görülenlerden biri hiponatremidir. Hiponatremi, serum sodyum konsantrasyonunun normal değerlerin altında olması durumudur. Hiponatremi, ekstraselüler volümün değerlendirilmesine bağlı olarak izotonik, hipertonik ve hipotonik olarak sınıflandırılır. İzotonik hiponatremi, hiperproteinemi ve hiperlipidemi gibi durumlarda sodyum konsantrasyonunun yanlışlıkla düşük ölçülmesiyle ortaya çıkar. Hipertonik hiponatremi ise hiperglisemi ve bazı ilaçların kullanımıyla ilişkilidir. Hipotonik hiponatremi ise vücudun volüm durumuna bağlı olarak hipovolemik, övolemik ve hipervolemik olarak ayrılır.Hiponatremi ani gelişirse semptomları daha belirgin hale gelir ve sodyum düzeyi 120-125 mEq/L altına düşene kadar semptomlar nadir görülür. Sodyum düzeyi 110 mEq/L ve altına düştüğünde ise semptomlar daha sık ve belirgin hale gelir. Bu semptomlar arasında nörolojik belirtiler (baş ağrısı, konfüzyon, huzursuzluk, letarji, serebral ödem vb.) ve nonspesifik semptomlar (koma, kas krampları, hipotermi vb.) bulunur.Hiponatremi tedavisinde sıvı alımının kısıtlanması, sıvı kaybının artırılması ve altta yatan hastalığın tedavi edilmesi önemlidir. Total vücut suyu fazlası olan hiponatremik hastalarda Furasemid, sıvı kısıtlaması ve altta yatan hastalığın tedavisi etkili olabilir. Ağır hiponatremi durumunda ise hipertonik salin infüzyonu kullanılabilir. Hafif-orta klinik tablosu olan hastalarda ise daha kontrollü hipertonik sıvı verilmesi önerilir.Hipernatremi ise serum sodyum düzeyinin normal değerlerin üstünde olması durumudur. Hipernatremi tedavisinde sıvı alımının artırılması ve altta yatan nedenin tedavi edilmesi önemlidir.Sonuç olarak, metabolik asit-baz bozukluklarından biri olan hiponatremi ve hipernatremi, serum sodyum düzeyindeki değişikliklerle ilişkilidir. Bu durumların tedavisi, sıvı alımının düzenlenmesi ve altta yatan hastalığın tedavi edilmesini içerir.(AI)