COVID-19 salgını, dünya çapında bir sağlık tehdidi olarak ortaya çıkmıştır. Salgın, insan medeniyeti için bir \"hayat değiştirici\" olarak etkisini göstermiştir. Birçok ülke sınırlarını kapamış, küresel ekonomiler parçalanmış ve dünya genelinde seyahat kısıtlanmıştır. Salgını kontrol altına almak için insanlar kendi evlerinde karantinaya alınmıştır. COVID-19, Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) tarafından oluşturulan oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Virüs, Çin'deki ortaya çıkışından bu yana dünyanın her kıtasına yayılmıştır. Hastalığın kaynağı, insanlarda daha önce tanımlanmamış bulaşıcı bir tür yeni bir koronavirüs olarak tanımlanmıştır. COVID-19 virüsünün yarasalardan doğrudan mı yoksa başka bir mekanizma aracılığıyla mı bulaştığı bilinmemektedir. Virüs genellikle insanlar arasında yakın temas yoluyla yayılmaktadır. COVID-19 salgını, insanların günlük rutinlerinde değişikliklere, ekonomik faaliyetlerde azalmaya, işsizlik oranının artmasına ve insanlar üzerinde finansal baskıya neden olmuştur. Salgının belirsizliği özellikle insanları psikolojik olarak etkilemiştir. Ayrıca, bilgi yüklemesi, söylentiler ve yanlış bilgilendirme insanların kendi hayatlarının akışını kontrol edememe hissi yaratmıştır. COVID-19 salgını ve onunla ilişkili yüksek ölüm oranları kaçınılmaz olarak ruh sağlığı sorunlarına neden olmuştur. Karantinanın psikolojik sıkıntı, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve genel olarak yüksek stres seviyeleri ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Özellikle yaşlı yetişkinler arasında COVID-19 enfeksiyonuna karşı yoğun korku olan yaşlı yetişkinlerde mevcut ruh sağlığı sorunlarının kötüleşebileceği ve intihar riskinin artabileceği bildirilmiştir. Salgın sürecinde yaşlılarda depresyon ve uyku kalitesinin düştüğü, genç nüfusta ise daha fazla madde kullanımı ve anksiyete olduğu belirtilmiştir. Salgın sürecinde yaşanan karantina ve sosyal izolasyon, insanların ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır.(AI)