COVID-19 salgını, Aralık 2019'da Çin'de başlayan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan bir pandemi haline gelmiştir. Bu salgına neden olan etken, yeni bir koronavirüs türü olan SARS-CoV-2'dir. COVID-19, yüksek ateş, solunum sıkıntısı ve radyolojik bulgular gibi belirtilerle karakterizedir. Hastalık geniş bir klinik spektrum göstermektedir ve hafif üst solunum yolu hastalığından ağır viral pnömoniye kadar farklı seviyelerde seyredebilir. Henüz etkili bir tedavi veya aşı bulunmadığı için, hastaların kendi immün sistemleri hastalığın seyrini belirleyen en önemli faktör olarak değerlendirilmektedir.SARS-CoV-2, hücrelere Anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) yüzey reseptörü aracılığıyla girer. Bu reseptör, birçok insan hücresinde bulunur ve virüsün çeşitli organlarda hasara neden olmasını açıklar. SARS-CoV-2'nin hücreye girişine Transmembran proteazı serin 2 (TMPRSS2) da yardımcı olur. Virüsün hücre içine girmesi ve replikasyonu sonucunda immün sistemin aktive olduğu ve virüse karşı savunma mekanizmalarının devreye girdiği görülür. Ancak bazı durumlarda immün sistemin aşırı tepki vermesi sonucunda doku harabiyeti, akut akciğer hasarı ve multi organ yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.Bu nedenle, COVID-19'un immün sistem üzerindeki etkilerini anlamak ve immün yanıtın düzenlenmesi için çalışmalar yapmak önemlidir. Bu çalışmalar, hastalığın tedavisi ve korunması için yeni yaklaşımların geliştirilmesine yardımcı olabilir.(AI)