Son yıllarda kolesterol yüksekliği ve vücuttaki zararlı etkileri sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir. Ülkemizde yapılan saha çalışmalarında yetişkinlerde dislipidemi sıklığının %80 olduğu belirlenmiştir. Kolesterol yüksekliği özellikle kalp damar hastalıkları üzerinde etkilidir. Kolesterol, apolipoprotein B (ApoB) ile işaretli lipoproteinler aracılığıyla dokulara taşınır. Lipoproteinler, kolesterol ve trigliseritlerin kanda taşınmasını sağlayan büyük moleküllerdir ve dansitelerine göre beşe ayrılırlar. LDL kolesterol, kandaki lipoproteinlerin %90'ını oluşturur ve aterosklerozun patogenezinde önemli bir rol oynar. Koroner arter hastalıkları dünya genelinde ölüm nedenleri arasında birinci sıradadır ve ateroskleroz bu hastalığın patogenezinde önemli bir rol oynar. LDL ve trigliserit yüksekliği, HDL düşüklüğü, hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, obezite ve ailede koroner arter hastalığı öyküsü bu hastalık için temel risk faktörleridir. Kanda normal lipid değerleri, total kolesterol seviyesinin 150 mg/dl ve LDL kolesterol seviyesinin yaklaşık 100 mg/dl olduğu belirlenmiştir. Lipid ölçümü, 20 yaş üzeri bireylerde 5 yılda bir yapılmalıdır. Bu ölçüm, kişinin bazal değerlerini belirlemek ve kardiyovasküler riski değerlendirmek için önemlidir.(AI)