Vitamin K

Yazar: Ayhan Vurmaz
Yayın Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 63-70
DOI:
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Vitamin K, 1929 yılında Danimarkalı bilim adamı Henrik Dam tarafından keşfedilmiştir. Dam, kolesterolün rolünü araştırdığı bir deneyde, kolesterolü azaltılmış bir diyetle beslediği tavukların kanamaya başladığını fark etmiştir. Kolesterolün tekrar diyete eklenmesine rağmen kanama durmamıştır. Dam, bu durumun bilinmeyen bir bileşiğin eksikliğinden kaynaklandığını ve bu bileşiğin pıhtılaşma sorunundan sorumlu olduğunu düşünmüştür. Bu bileşiğe \"pıhtılaşma vitamini\" adını vermiş ve daha sonra bu vitamine \"K\" harfini atmıştır.Vitamin K, VK1 (fillokinon) ve VK2 (menakinonlar) olmak üzere iki kategoriye ayrılan birçok farklı homolog içermektedir. VK1, bitkiler tarafından üretilen ve yeşil yapraklı sebzelerde ve bazı yağlarda bulunan bir bileşiktir. VK2 ise bağırsak bakterileri tarafından sentezlenir ve hayvansal gıdalarda sınırlı miktarda bulunur. VK2'nin alt tipleri olan menakinonlar, izopren kalıntılarının uzunluğuna bağlı olarak farklılık gösterir.VK2'nin en yaygın formu MK-7'dir ve Japonya'da özellikle natto adı verilen bir fermente üründe bulunur. VK1 ise ABD, Avrupa ve diğer Batılı ülkelerde baskın olan bir formdur.VK2, özellikle MK-4 formu, bazı dokularda sentezlenmez ve hayvansal gıdalardan alınır. MK-4, in vitro çalışmalarda oksidatif hasara ve enflamatuvar kaskad aktivasyonuna karşı koruyucu etkiler göstermektedir. Ayrıca, MK-4 eksikliğinin kötü bilişsel performansla ilişkili olduğu gözlemlenmiştir.Sonuç olarak, vitamin K'nın pıhtılaşma sürecinde önemli bir rol oynadığı ve farklı formlarının farklı kaynaklardan elde edildiği söylenebilir. VK1 ve VK2'nin farklı biyolojik etkileri olduğu ve sağlık üzerinde çeşitli koruyucu etkileri olduğu bilinmektedir.(AI)

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :