Bu bölümde, kas iskelet sistemi hastalıklarında refleksolojinin kullanımı incelenmektedir. Refleksoloji, vücudun el, ayak tabanı ve kulak bölgelerindeki refleks alanlarına basınç uygulayarak çalışan bir tedavi yöntemidir. Bu alanlara herhangi bir cihaz veya malzeme kullanmadan sadece el ve parmaklarla basınç uygulanır. Refleksoloji uygulaması, bağlantılı olduğu organlarda ve vücut bölgelerinde çeşitli reaksiyonlar oluşturarak bedenin denge ve homeostaz haline dönmesini sağlar. Bu tedavi yöntemi, kan dolaşımını artırarak hücrelere besin maddeleri ve oksijen taşınmasını kolaylaştırır. Ayrıca lenfatik dolaşımın artmasıyla hücrelerde ve bağ dokusunda birikmiş toksinler ve atık maddeler uzaklaştırılabilir. Refleksoloji tedavisi, vücudun kendi kendini tamir mekanizmalarını harekete geçirerek doğal iyileşme sürecini destekler. Ayaklardaki organ yansıma noktaları daha geniş ve lokalizasyonu daha kolay olduğu için refleksoloji tedavilerinde genellikle ayak uygulamaları tercih edilir. El uygulamaları ise kolay ulaşılabilir olması nedeniyle kişinin kendisine refleksoloji uygulamak istediği durumlarda kullanılabilir. Refleksolojinin tarihi, Mısır'da \"Kralların Hekimi\" Ankhmahor'un mezarında bulunan belgelerle kanıtlanmıştır. Ayrıca Çin ve Hindistan'da da binlerce yıl öncesinden ayak refleks alanları bilinmekte ve kullanılmaktadır. Avrupa'da ise 1890'larda yapılan nörolojik araştırmalar ve çalışmalar, refleksolojinin bilimsel temelini oluşturmuştur. 1895 yılında Amerika'da Dr. William Fitzgerald, zon teorisini geliştirerek refleksolojinin temelini atmıştır.(AI)