Bu makalede, sedatif, hipnotik ve anksiyolitik ilaçların kullanımına ilişkin bozukluklar ele alınmaktadır. Bu ilaçlar, sakinleştirici ve uyku yapıcı etkilere sahiptir ve ruhsal hastalıkların yanı sıra antikonvülzif, anestezik ve kas gevşetici olarak da kullanılmaktadır. Fizyolojik ve psikolojik bağımlılık gelişebilir ve ilaçların azaltılması veya kesilmesi durumunda yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir. Bu ilaçlar genellikle anksiyeteyi azaltmak ve uyku sorunlarını çözmek amacıyla farmakolojik tedavinin dışında kullanılmaktadır. En önemli sedatif, hipnotik ve anksiyolitik ilaçlar benzodiazepinlerdir. Bu ilaçlar, GABA-A reseptörleri için pozitif allosterik modülatörlerdir ve ödül ve haz mekanizmalarında etkili olurlar. Benzodiazepinler, barbitüratlara göre daha güvenilir ve daha az bağımlılık riski taşırlar. Barbitüratlar ise daha fazla sakinleştirici etkiye sahiptir ve bağımlılık riski daha yüksektir. DSM-5'te belirlenen tanı kriterlerine göre, madde kullanımıyla ilişkili bozukluklar teşhis edilebilir. Benzodiazepinlerin farklı güç ve yarılanma ömrüne sahip birçok çeşidi vardır. Bu ilaçlar, anksiyolitik, antiepileptik ve kas gevşetici özelliklere sahiptir. Ancak yüksek dozlarda ve uzun süreli kullanımları bağımlılığa neden olabilir. Ayrıca, bu ilaçların azaltılması veya bırakılması durumunda yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir. Son yıllarda yapılan düzenlemeler, bu ilaçların kontrollü bir şekilde kullanılmasını teşvik etmektedir.(AI)