Nöroendokrin tümörler (NET), vücudun farklı bölgelerinde bulunan nöroendokrin hücrelerden kaynaklanan bir tümör grubudur. Bu tümörlerin biyolojik davranışını etkileyen faktörler arasında tümörün yerleşim yeri, çapı, diferansiyasyonu, proliferatif aktivitesi ve fonksiyonu, lokalizasyonu ve metastaz varlığı sayılabilir. NET'lerin tanısı için ultrasonografi, BT ve MRG gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Ancak, bu tümörlerin tanısı hala zor olabilmektedir, özellikle küçük boyutlarda veya semptom vermeyen tümörlerde. Bu nedenle, nöroendokrin tümörlerin erken tanısı önemlidir.Somatostatin reseptör görüntüleme (SRG), nöroendokrin tümörlerin tanısında kullanılan bir yöntemdir. Somatostatin, hücre proliferasyonunu inhibe eden bir nöropeptiddir ve birçok dokuda bulunur. Nöroendokrin kökenli hücrelerin çoğu somatostatin reseptörü içerdiği için, radyoaktif işaretli somatostatin analogları kullanılarak görüntüleme yapılabilir. Bu görüntüleme yöntemi, tümörlerin belirlenmesi, evreleme, tedavi yanıtının değerlendirilmesi ve uygun hastaların seçimi gibi konularda önemli bilgiler sağlar.Son yıllarda PET görüntüleme yöntemleri ve Ga-68 ile işaretli PET radyofarmasötiklerin kullanıma girmesi, nöroendokrin tümörlerin tanısal yaklaşımında önemli gelişmelere yol açmıştır. Ayrıca, Yitrium-90 ve Lutesyum-177 ile işaretli DOTA peptid bileşikleri ile yapılan radyonüklid tedavilerin başarılı sonuçları da dikkat çekmektedir.Sonuç olarak, nöroendokrin tümörlerin tanısında görüntüleme yöntemlerinin önemi büyüktür. Somatostatin reseptör görüntüleme, bu tümörlerin tanısında ve tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Ga-68 ile işaretli PET radyofarmasötiklerin kullanımıyla birlikte tanı ve tedavi yaklaşımlarında önemli gelişmeler kaydedilmiştir.(AI)