Bu makalede, sosyal dışlanma sorununa sosyal pazarlama perspektifinden bir bakış sunulmaktadır. Sosyal dışlanma, belli grupların etnik köken, ırk, din, cinsel yönelim, kast, köken, cinsiyet, yaş, engellilik, HIV taşıyıcısı olma, göçmen statüsü veya yaşadıkları bölge temelinde dezavantajlı hale getirilme sürecini ifade etmektedir. Sosyal dışlanma, toplumda ayrımcılıkla karşı karşıya kalan grupları kamu alanında, hukuk sisteminde, eğitimde veya sağlık hizmetlerinde dışlanmış hissettirmektedir. Sosyal dışlanma kavramı, ırksal, etnik, cinsiyet, coğrafik veya yaş özelliklerine dayalı olarak bireylerin toplumdan dışlanması olarak tanımlanmaktadır. Sosyal dışlanma, sosyal, politik, kültürel ve ekonomik boyutlarıyla çok boyutlu bir yapı sergilemektedir ve zaman içinde farklı insanları farklı derecelerde etkileyen dinamik bir yapıya sahiptir. Bu makalede, sosyal dışlanma ile ilgili literatür incelenmiş ve yoksulluk, kutuplaşma, çatışma, güç ilişkileri ve eşitsizlikler, işsizlik, yapısal ayrımcılık, küreselleşme, vatandaşlık ve haklar, ekonomik dışlanma, kimlik, ırk, din, cinsiyet, engellilik, göç gibi konularda yapılan araştırmalara değinilmiştir. Ayrıca, pazarlama bilgisinin sosyal sorunların çözümünde kullanılması ve sosyal dışlanma sorununa çözüm getirebilmek için sağlık, eğitim, gelir adaletsizliği ve yoksulluk gibi problemlerle mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.(AI)