Bu makalede, 1980'li yıllardan itibaren dünya ekonomilerinde kronik enflasyon sorununun ortaya çıktığı ve politika yapıcılarının çözüm arayışına girdiği belirtilmektedir. Enflasyon hedeflemesi stratejisinin en etkili çözüm olduğu vurgulanmaktadır. 2000'li yılların ikinci yarısında enflasyon oranlarının kontrol altına alındığı ancak 2008 küresel finans kriziyle birlikte düşük enflasyon ortamında ortaya çıkan finansal istikrarsızlık sorununun ekonomileri etkilediği ifade edilmektedir. Makroekonomi politikalarının finansal istikrarı sağlamada önemli bir rol oynadığı ancak fiyat istikrarının olmadığı dönemlerde belirsizliklerin arttığı ve finansal sistemde sağlıklı karar vermenin zorlaştığı belirtilmektedir. Monetarist görüşe göre, beklenmedik enflasyonun bankacılık paniklerine yol açabileceği ve finansal istikrar ile fiyat istikrarı arasında bir ilişki olduğu ifade edilmektedir. Bu ilişkinin ekonomik patlama dönemlerinde finansal kırılganlık görüşünün bir sonucu olabileceği belirtilmektedir. Makalede, varlık fiyatlarının artmasıyla birlikte enflasyonun yükselmesi ve borçlanma maliyetinin düşmesiyle ekonomide bir kısır döngünün oluşabileceği ifade edilmektedir.(AI)