Bu makalede, hapishanelerin tarihsel süreçte şehirlerin gelişimindeki rolü incelenmektedir. Türkiye'de, cezaevi kavramı Batı'daki gelişmelerle birlikte Tanzimat dönemiyle birlikte kurumsal anlamda ortaya çıkmış ve ceza infaz kurumlarının temelleri Cumhuriyet dönemiyle atılmıştır. Suçların çeşitlenmesi ve suç sayısının artması, suç, infaz ve infaz kurumlarının incelenmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde suç sadece farklı gruplar tarafından değil, toplumun tüm kesimlerinden insanlar tarafından da işlenmektedir. Bu durum, suç ve suçlu hakkındaki düşüncelerin değişmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Ceza infazının amacındaki değişim, mahkumun sosyalleşme ve tedaviye yönelik olarak da kendini göstermiştir.Ceza infaz kurumlarının tarihsel gelişimi de çeşitlenmiştir. Günümüzde ceza infazının amacının değişmesiyle birlikte, fiziksel yapı kapasitelerine göre inşa edilen A, B, C, K tipi gibi ceza infaz kurumları yerine insan yaşamına daha uygun olan \"kampüs ceza infazları\" görülmektedir. Hapishanelerin modernleşmesi başka bir süreci başlatmıştır; modern ceza infazlarının inşa edildiği bölgelerde zamanla kentsel sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ceza infazlarının yapıldığı kampüsler, nüfusun kısa sürede arttığı kentsel alanlarda bulunmakta ve nüfus artışıyla birlikte şehrin yaşamını etkileyen kentsel faaliyetler yetersiz kalmaktadır. Öte yandan, kampüs veya ceza infazının yapıldığı ilçelerin ekonomik gelirleri artmakta, bu nedenle hastane, bakkal, alışveriş merkezi, restoran vb. sektörlerin sayısı artmaktadır. Bu gelişmeler şehrin büyümesine katkıda bulunmaktadır. Gelişimin takibi sırasında en büyük pay yerel yönetimlere aittir. Eğer yerel yönetimler yeterli değilse, yerel halk ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmakta ve sosyal hayatta sorunlar yaşamaktadır. Yerel yönetimler, kampüs ceza infazının inşa aşamasında gerekli önlemleri ve tedbirleri (özellikle konut inşası) alırsa, bu sorunların önüne geçebilir.(AI)