Bu bölümde, in situ duktal karsinomun (DCIS) radyoterapinin rolü üzerine odaklanılmıştır. DCIS, tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %25'ini oluşturan bir durumdur ve tarama programlarının ve mammografik görüntülemenin yaygınlaşmasıyla sıklığı artmaktadır. DCIS tanısı genellikle mamografik olarak saptanan mikrokalsifikasyonlarla konulurken, nadiren ele gelen bir kitle ile teşhis edilebilir. DCIS'in biyolojik özellikleri, atipik hiperplaziler ile invaziv meme kanseri arasında yer almaktadır. Görüntüleme için bilateral mamografi standart bir yaklaşımdır ve mikrokalsifikasyonlar DCIS'in yaklaşık %75'inde bulunmaktadır. DCIS tedavisinde temel hedef, invaziv meme kanseri gelişimini önlemektir. Total mastektomi, yaygın multisentrik tutulum, negatif cerrahi sınırların sağlanamaması veya kötü kozmetik sonuç beklentisi gibi durumlarda tercih edilen cerrahi tedavi şeklidir. Meme koruyucu cerrahi (MKC) ve adjuvan radyoterapi ile elde edilen sonuçlar, total mastektomi ile benzerdir. MKC sonrası adjuvan radyoterapinin, in situ veya invaziv kanser rekürrensini azalttığı gösterilmiştir. Bu yararın, cerrahi sınır durumu, tümör boyutu, histolojik alt tip ve yaş gibi faktörlerle ilişkili olduğu belirtilmiştir. Düşük risk grubu hastalarda da adjuvan radyoterapinin lokal kontrol üzerindeki rolü araştırılmış ve olumlu sonuçlar elde edilmiştir.(AI)