Göğüs Cerrahisinde Girişimsel Radyolojinin Yeri

Yazar: Emrah Akay
Yayın Yılı: 2020
Sayfa Sayısı: 57-62
DOI:
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Girişimsel radyolojik işlemler, minimal invaziv yöntemlerle toraks patolojilerinin tanı ve tedavisinde kullanılan alternatif bir yöntemdir. Bu işlemler, vasküler ve non-vasküler uygulamaları içerir ve standart cerrahi yöntemlerin uygulanmasına engel olan durumlarda birinci basamak tedavi olarak kullanılır. Transtorasik ince iğne biyopsileri, düşük riskli ve yüksek tanısal doğruluk sağlayan bir işlem olarak kullanılır. Bu biyopsiler, plevral ve parankimal lezyonlarda ultrasonografi veya BT eşliğinde yapılır. İşlem sırasında solunum kooperasyonu sağlanamaması, bül veya yaygın amfizem varlığı, kanama yatkınlığı, diğer akciğerde belirgin fonksiyon kaybı gibi durumlar işlemin uygulanmasına engel olabilir. Biyopsi endikasyonları arasında soliter pulmoner nodüller, takipte boyut artışı saptanan nodüller, metastaz şüphesi taşıyan nodüller, tedaviye dirençli enfeksiyon odakları ve şüpheli plevral kalınlaşma ve kitleler yer alır. İşlem öncesinde hastanın nefes egzersizi yapması ve işlem sırasında aynı nefesi tutması önemlidir. İşlem sonrasında pnömotoraks gelişimi açısından hastanın en az 2 saat gözlem altında tutulması gerekmektedir. Transtorasik biyopsilerin malignite tanısında yüksek spesifiteye sahip olduğu ancak benign lezyonlarda düşük spesifiteye sahip olduğu belirtilmektedir. İşlemin en yüksek mortalite riski hava embolisi olup, bu komplikasyonun tedavisinde oksijen solunumu, heparinizasyon ve hiperbarik oksijen tedavisi uygulanır. Torasik sıvı koleksiyonlarının kateter drenajı, parapnömonik efüzyon, ampiyem, akciğer absesi ve malign plevral efüzyonlar için uygulanabilir. Kateter drenajının avantajları daha küçük kalibreli ve esnek olmasıdır, ancak yoğun sıvıların drenajında optimal sonuç vermemesi ve tıkanma riski gibi dezavantajları vardır.(AI)

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :