Duygular yaşamın içinde olduğundan, bireyler iş hayatında duygularıyla birlikte çalışmaktadır. Bu kapsamda duyguları yönetme, olumsuz duygularla baş etme, duyguları kontrol edebilme önem kazanmaktadır. Duyguları yönetmek, duyguları bastırmak ya da görmezden gelmek anlamına gelmemektedir. Duygular ve davranışlar arasında dengeyi kurmaktır. Duyguları kendisine ve iletişimde olduğu kişilere zarar vermeden olumlu kullanmaktır. Birey duygularını yönettiğinde mutlu olmakta bu durumda iş memnuniyetini ve iş doyumunu artırmaktadır. Olumlu duygu yönetiminin yapıldığı örgütlerde performans artmaktadır. Bireyin çalışma ortamında veya özel yaşamında başarılı olabilmesi için kişinin duygularını tanıması ve duygularını yönetmesi gereklidir. Çalışanın duygularını iyi yönetmesi örgütün çalışma atmosferini olumlu etkilemektedir. Olumlu duygulara sahip olan çalışanlar yönetici davranışlarını etkilemekte ya da yöneticinin olumlu davranışları çalışanları etkileyebilmektedir. Çalışan ile yönetici arasında gelişen bu sinerji örgütsel performansın ve verimliliğin artmasını sağlamaktadır. Örgüt yönetimlerinin sadece ekonomik başarıya odaklanmamaları, çalışanların duygusal gereksinimlerini göz ardı etmemeleri gerekmektedir. Örgütler çalışanlarını sosyal ve duygusal olarak desteklemelidir. Hemşirelik, birçok faaliyetin bir arada yürütüldüğü stresli ve duygu yüklü karmaşık bir meslektir. Hemşireler, hastalara fiziksel ve duygusal destek içeren bakım sağlamaktadır. Hemşirelerin çalışma ortamında kendi sağlıklarını korumaları ve kaliteli hasta bakımı vermeleri açısından duygularını yönetmeleri önemlidir. Hemşireler kendi duygularını tanıyıp anlayabilmeli, duygularının farkında olabilmeli ve yaşadıkları duyguları etkili bir şekilde yönetebilmelidir.