Review Of Surgical Techniques In The Repair Of Aortic Arch Hypoplasia

Yazar: Akın Arslan
Yayın Yılı: 2018
Sayfa Sayısı: 85-92
DOI:
Kitap Dili : İngilizce

Aortik Ark Hipoplazisi'nin Onarımında Cerrahi Tekniklerin Gözden Geçirilmesi başlıklı bu bölümde, aortik arkın hipoplazisi durumunda yapılan cerrahi teknikler incelenmektedir. Aort, kalbin çıkışından vücuda kanın dağıldığı ana yol olarak görev yapar. Bu yol üzerinde oluşabilecek tıkanıklıklar veya kesintiler, oluştuğu seviyeye bağlı olarak organ ve doku beslenmesini etkiler. Etkilenen segmentin uzunluğu, tıkanıklığın şiddeti kadar önemlidir. Aort koarktasyonu olarak bilinen kısa segment daralması gibi ciddi klinik sonuçlara yol açan hipoplastik aortik ark, hafiften aralıklı arka kadar değişebilen bir arteriyopati durumudur. Hipoplastik aortik ark genellikle aort koarktasyonu ile ilişkilendirilir ve tedavi planı buna göre yapılır. Prenatal ve postnatal tanı imkanlarının yanı sıra, bu bebeklere ileri kardiyak cerrahi teknikleri sayesinde erken müdahale edilebilir. Bu hastalık ilk kez 1760 yılında Morgagni tarafından bir otopsi vakasında tanımlanmıştır. Bunun ardından, Jordan (1827) ve Reynaud (1828) tarafından detaylı patoanatomik tanımlamalar yapılmıştır. İlk aort koarktasyonu onarımı, Crafoord ve Nylin tarafından Ekim 1944'te bir hastada gerçekleştirildi. Başarılı bir işlem aynı zamanda diğer kliniklerde de yapıldı ve 1948'de Clagett, Mayo Clinic'te operasyon geçiren ilk 21 hastayı bildirdi. Aort koarktasyonunun ve aortik ark hipoplazisinin etiyolojisi çok faktörlüdür. Koarktasyon için kabul edilen teoriler, anormal duktal dokunun postnatal daralması, aortik arkta intrauterin kan akımının değişiklikleri ve genetik nedenlerdir. Hipoplazi ve kompleks koarktasyon, tablo 1'de belirtilen intrakardiyak ve/veya ekstrakardiyak patolojilerle birlikte görülebilir. Aort koarktasyonunun tüm doğumsal kalp hastalıklarının yaygınlığı yaklaşık %5 ila %9 arasındadır. Doğumda ciddi aort koarktasyonu olan bebekler (kritik koarktasyon) genellikle yaşamın ilk haftasında kalp yetmezliği yaşarlar. Bu hastalarda erken cerrahi onarım son derece önemlidir. Cerrahi onarım şansı olmayan hastalarda ölüm genellikle sol ventrikül yetmezliği, intrakranial kanama, enfektif endokardit, aort yırtılması/diseksiyonu, erken koroner arter hastalığı ve ilişkili kalp defektleri nedeniyle oluşur. Aort koarktasyonunda ilk klinik bulgular beslenme güçlükleri, terleme, solunum yetmezliği ve gelişimsel bozukluk olarak görülür. Tam kapanma ile birlikte(AI)

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :