Öğrenmede Sosyal Bilişsel Görüşler

Yayın Yılı: 2024
Sayfa Sayısı: 209-228
DOI:
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Olumsuz sonuçlar ile karşılaşmadan ve ağır bedeller ödemeden bu sonuçları nasıl öngördüğümüz ve bir başkasının davranışlarını nasıl modellediğimiz, Sosyal Bilişsel Öğrenme Kuramı tarafından açıklanmaktadır. Sosyal bilişsel öğrenme kuramı deyince akla ilk gelen kişi Albert Bandura’dır. Bandura hem öğrenmede model alma ve gözlemin önemine vurgu yapmış, hem de bilişsel süreçlerin davranışları nasıl etkilediğini açıklamıştır. Model alarak gözlem yoluyla öğrenme dört adımlı bir süreçte gerçekleşir. İlk adımda gözlem yapan kişinin modelin bazı özelliklerine dikkat etmesi, ikinci adımda dikkat ettiği bu özellikleri aklında tutması, üçüncü adımda gözlemlediği ve hafızasında tuttuğu davranışı meydana getirmesi ve son adımda davranışı yapmak için güdülenmesi gerekir. Modelin ve gözlemcinin özellikleri, dikkat etme ve öğrenme sürecini etkiler. Sosyal bilişsel öğrenme kuramı öğrenmeyi karşılıklı belirleyicilik, öngörü kapasitesi, sembolleştirme kapasitesi, dolaylı öğrenme kapasitesi, öz-düzenleme kapasitesi, kendini yargılama kapasitesi ve algılanan öz yeterlik olarak sıralanabilecek temel ilkelere dayandırır. Bu ilkeler arasında öz-yeterlik ilkesi araştırmacıların çok ilgisini çekmiştir. Öz-yeterlik bireyin belirli bir performansı göstermek için gerekli faaliyetleri organize etme ve başarılı olarak bu performansı gösterebilme kapasitesine ilişkin kendi yargısıdır. Sosyal bilişsel kuramın kavramları ve ilkeleri eğitimde öğretmenlere, velilere, idarecilere ve öğrencilere rehberlik edecek pek çok unsur içerir. Anne-babalar, öğretmenler, sanatçılar, siyasetçiler, sporcular, sosyal medya fenomenleri ve tanınırlığı yüksek kişiler, aslında toplumdaki her bir birey uygun rol model olma sorumluluğunu üzerinde taşımalıdır. Öğrencilerin öz-yeterlik algılarını güçlendirmek eğitimcilerin ve anne babaların en önemli görevlerinden biri olmalıdır. Öğrenciye verilen görevlerin öğrencilerin üstesinden gelebileceği zorlukta olması, bireysel ihtiyaçlarına uygun eğitim öğretim içeriklerinin hazırlanması, öğrencilerin birbirleriyle karşılaştırılmaması en önemli öneriler arasında sıralanabilir.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :