Bütün dünyada tarih boyunca göçler gerçekleşmiştir ve hangi
nedenle olursa olsun göç bütün toplumları önemli derecede etkilemektedir. Bir
kişinin gönüllü veya zorunlu olarak göç etmesi, göç öncesi, göç sırası ve göç
sonrasında yaşadığı travmaları ve karşılaştığı zorlukları beraberinde
getirebilir. Yaşanan bu süreç, yeni bir çevreye uyum sağlama, yabancı olma ve
yalnızlık gibi faktörlerin etkisiyle çeşitli ruhsal sorunlara yol açabilir.
Ayrıca ruh sağlığı stres, genetik yatkınlık ve yetersiz baş etme becerileri
gibi risk faktörlerinin etkisi altında kalabilir. Göç eden bireylerde en çok
depresyon, stres, intihar, post travmatik stres bozukluğu gibi ruh sağlığı
sorunları görülmektedir. Görülen ruh sağlığı sorunlarının en aza indirilmesi
adına disiplinlerarası bir yaklaşım sergilenmelidir. Göçmenlerle iletişimin
sağlanması göç ettiği ülkede oluşturduğu bağı kolaylaştıracaktır. Bunun yanı
sıra, bireylerin yardım talep etmesini engelleyen mahremiyet kaygıları,
güvensizlik, damgalama, düşük ruh sağlığı okuryazarlığı, dil bariyerleri,
lojistik sorunlar ve kültürel farklılıklar gibi engellerin en aza indirilmesi
önemlidir. Bu sayede, ruhsal sorunların erken dönemde tespit edilmesi ve
gerekli tedavinin sağlanması mümkün olacaktır.
Atıf Sayısı :