Üretim faktörleri içerisinde yer alan enerji her geçen gün
hayatımızın daha fazla merkezine yerleşmektedir. Özellikle küreselleşen dünyada
güvenilir ve ucuz enerji tedariği en önemli rekabet unsurlarından birini
oluşturmaktadır. Bu nedenle ülkeler hem rekabet güçlerini hem de ulusal
güvenliklerini artırmak için enerji tedarik zincirlerini daha güvenilir ve
sürdürülebilir hale getirme çabasındadırlar. Her ne kadar son dönemlerde
yenilenebilir enerji kaynakları ile bu sağlanmaya çalışılsa da kömür, petrol ve
doğal gaz gibi fosil yakıtların dünya enerji tüketimindeki payı hala %80’lerin
üzerindedir. Fosil kaynakların bu kadar dominant olması ise enerji tedariği,
güvenliği ve maliyetini tartışmaların odağına yerleştirmektedir. Çünkü fosil
kaynaklar yeryüzüne dengesiz bir biçimde dağılmıştır. Hatta enerjinin en fazla
tüketildiği pazar bölgeleri ile üretildiği kaynak bölgeler birbirlerine
neredeyse zıt coğrafi örüntüler oluşturmaktadır. Bu örüntü enerjinin güvenilir
bir biçimde taşınması durumunu ortaya çıkarmaktadır. Enerjinin üretim
bölgelerinden tüketim bölgelerine güvenilir bir biçimde taşınması için ise
farklı ulaşım türleri tercih edilmektedir. Karayolu, demiryolu, denizyolu ve
boru hatları ile enerji hem ham hem de işlenmiş formlarda taşınabilmektedir.
Elinizdeki bu çalışma, enerjinin güvenilir ve sürdürülebilir bir biçimde
taşınmasını konu edinmektedir. Çalışma konuya sadece ulaşım coğrafyası
perspektifinden yaklaşmamaktadır. Bu çalışmanın esas odağını enerjinin
taşınması oluşturmaktadır. Bu odaktan hareketle çalışma hem türlerine göre
fosil yakıtların taşınmasını hem de ulaştırma biçimlerine göre enerjinin
taşınmasını değerlendirmektedir. Bu yönü çalışma ulaşım ve enerji coğrafyasının
bir sentezini sunmaktadır.
Atıf Sayısı :