Son birkaç on yıl içinde ultrasonografi teknolojisi büyük
bir gelişim göstermiştir. Mevcut ultrasonografi (USG) teknolojisi, yüksek
frekanslı ve yüksek çözünürlüklü transdüserler kullanarak meme lezyonlarının
detaylı görselleştirilmesini ve doğru değerlendirilmesini sağlar (1,2). Yüksek
çözünürlüklü ultrasonografi, aspirasyonlar, biyopsiler, preoperatif
lokalizasyon ve klips yerleştirmeleri için mükemmel bir rehberlik sağlamakla
kalmaz, aynı zamanda minimal invaziv terapötik prosedürler için de yaygın
kullanılan bir modalitedir. Ultrasonografi, genç kadınlar için birincil görüntüleme
modalitesidir ve mamografi ile saptanan lezyonları, palpabl anormallikleri ve
diğer meme semptomlarını değerlendirmek için mamografinin tamamlayıcısı olarak
kullanılır. Ayrıca meme MRG sonrası hedeflenmiş ikinci bir bakı olarak ve
aksillayı değerlendirmek için de kullanılır. Gri ölçekli veya B-mod
görüntüleme, meme lezyonlarını değerlendirmek için en önemli ultrasonografi
modalitesidir. Ancak, compund bileşik görüntüleme, harmonik görüntüleme, renkli
ve power Doppler, 3D ultrasonografi, sonoelastografi ve son zamanlarda otomatik
tüm meme ultrasonografisi de rutin olarak kullanılmaktadır. Hastalar USG muayenelerini çok iyi tolere ederler ve teknik,
hem hastalar hem de personel için zararsızdır, çünkü radyasyona maruz kalma söz
konusu değildir. Ultrasonografi yaygın olarak erişilebilir, maliyet-etkin ve
gerektiğinde tekrarlanabilir (3). Renkli Doppler, lezyon vaskülarizasyonunu
değerlendirmek için rutin olarak kullanılır. Modern meme ultrasonografi muayenelerini gerçekleştirmek,
uygun ekipman ve transdüser seçimini, uygun görüntüleme tekniğinin
kullanılmasını ve normal sonografik meme anatomisini, iyi huylu ve kötü huylu
meme lezyonlarının sonografik özelliklerini anlamayı gerektirir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :