Alzheimer Hastalığı (AH), yaşlanma ile birlikte en yaygın görülen nörodejeneratif hastalıklardan biridir ve demansın en sık nedeni olarak kabul edilmektedir. AH, bilişsel işlevlerin ilerleyici kaybı, hafıza bozuklukları ve davranışsal değişikliklerle karakterizedir. Günümüzde kesin bir tedavisi bulunmamakla birlikte, hastalığın altında yatan moleküler mekanizmaların anlaşılması, etkili tedavi stratejilerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda, AH’nin patogenezinde genetik ve epigenetik düzenleyicilerin önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir. Bu bağlamda, mikroRNA’lar (miRNA’lar) gibi küçük, kodlanmayan RNA moleküllerinin, gen ekspresyonunu post-transkripsiyonel seviyede düzenleyerek hastalığın ilerleyişine katkıda bulunduğu anlaşılmıştır. miRNA’ların, nörodejeneratif hastalıkların biyolojik süreçlerinde yer aldığına dair kanıtlar artmakta olup, özellikle AH’nin patofizyolojisi üzerindeki etkileri giderek daha fazla araştırılmaktadır. miRNA'lardaki değişikliklerin, hastalığa özgü nöropatolojik oluşumlar, beyinde amiloid plaklar, nörofibriler yumaklar ve AH ile ilişkili bazı moleküllerin ekspresyon seviyeleriyle bağlantılı olduğu bulunmuştur. miRNA'ların işlevlerinin daha iyi anlaşılması hem AH'nin moleküler mekanizmalarının aydınlatılmasına hem de erken teşhis için biyobelirteç olarak değerlendirilmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca, miRNA'ların terapötik hedefler olarak değerlendirilmesi, AH tedavisine yönelik yeni yaklaşımlar geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Atıf Sayısı :