Romatizmal hastalıklar (RH), kardiyovasküler sağlığı önemli ölçüde etkileyerek miyokardit, fibrozis ve yapısal yeniden şekillenme nedeniyle aritmilere yol açabilir. İnflamatuar süreçler, oksidatif stres ve otoantikor aktivitesi bu bozukluklara katkıda bulunur. Romatoid artrit, sistemik skleroz ve sistemik lupus eritematozus gibi hastalıklarda supraventriküler aritmiler, özellikle atriyal fibrilasyon (AF), yaygındır. Bu aritmiler, özellikle romatizmal kalp hastalığı (RKH) olan hastalarda inme ve ölüm riskini artırır. Tedavi stratejileri, temel hastalığın immünosupresif tedavisi ile birlikte beta-blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri gibi antiaritmik ilaçları içerir. Ritim kontrolünde genellikle amiodaron önerilirken, RKH'li AF hastalarında tromboembolik olayları önlemek için antikoagülan tedavi kritik öneme sahiptir. İlaç direnci veya şiddetli ventriküler aritmiler durumunda, radyofrekans ablasyon ve implante edilebilir kardiyoverter defibrilatörler (ICD) gibi girişimler gerekebilir. Komplikasyonları önlemek için EKG, ekokardiyografi ve kardiyak MRG gibi yöntemlerle erken tanı oldukça önemlidir. RH'de aritmiler yaygın olmasına rağmen mevcut kılavuzlar yetersizdir ve bu durum daha fazla araştırma ve güncel klinik protokollerin gerekliliğini vurgulamaktadır. Romatizmal AF, sonuçları iyileştirmek ve kardiyovasküler riskleri azaltmak için özel tedavi yaklaşımları gerektirir.
Atıf Sayısı :