Vulva, kadın üreme sisteminin bir parçasıdır ve çeşitli hastalıklara ve kanserlere yol açabilir. Vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN), vulvanın skuamoz hücreli kanserinin öncü lezyonlarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. VIN, tarihsel olarak VIN I, II ve III olarak sınıflandırılmıştır, ancak bu sınıflandırmanın kansere ilerleme açısından yeterli olmadığı görülmüştür. 2015 yılında yapılan bir çalışma, VIN lezyonlarını düşük gradlı skuamoz intraepitelyal lezyon (LSIL), yüksek gradlı skuamoz intraepitelyal lezyon (HSIL) ve differansiye VIN olarak üç sınıfa ayırmıştır. LSIL genellikle HPV enfeksiyonlarıyla ilişkilidir ve prekanseröz bir lezyon olarak kabul edilmezken, HSIL daha ciddi bir durumdur ve tedavi edilmediğinde invaziv kansere dönüşebilir. Differansiye VIN ise HPV ile ilişkili olmayan ve daha nadir görülen bir lezyondur, ancak vulvar kansere dönüşme riski daha yüksektir. HSIL tedavisinde cerrahi eksizyon veya Co2 lazer kullanılabilir, ancak tedavi sonrası düzenli takip önemlidir. HPV aşıları, vulvar HSIL riskini azaltabilirken, sigara kullanımı ise vulvar HSIL ile ilişkilidir ve bırakılmalıdır. Vulvanin Paget hastalığı ise nadir görülen bir intraepitelyal adenokarsinoma in situ durumudur ve genellikle vulvada görülür. Bu hastalık vulva kanserlerinin küçük bir yüzdesini oluşturur ve belirtiler arasında kızarıklık, kaşıntı ve ağrı bulunur. Tedavi genellikle cerrahi eksizyon gerektirir.(AI)