Kalp yetersizliği, dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olan ve morbidite ile mortaliteye neden olan bir hastalıktır. Son yıllarda teknolojinin gelişmesine rağmen kardiyovasküler hastalıkların insidansı artmaya devam etmektedir. Kalp yetersizliğine neden olan faktörler arasında koroner arter hastalığı, akut miyokard enfarktüsü, kronik hastalıklar ve salgın hastalıklar yer almaktadır. Yaşlı nüfusun artması ve genç popülasyonda görülen obezite ve diğer kronik hastalıkların artışı da kalp yetersizliği insidansını etkilemektedir. Kalp yetersizliği, kalbin normal dolum basınçlarına rağmen dokuların ve organların ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kanı pompalayamaması ve oksijenizasyonun bozulması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Kalp yetersizliği, kalbin fonksiyonel olarak kasılma ve/veya gevşeme işlevlerinin bozulması veya perifere pompalayabildiği kan miktarının azalması durumudur. Hastalar için kalp yetersizliği, hızlı yorulma, nefes darlığı ve ayak bileklerinde şişme gibi belirtilerle kendini gösterir ve günlük yaşam aktivitelerini zorlaştırır. Dünya genelinde yaklaşık 64,3 milyon kişi kalp yetersizliği ile yaşamaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki prevelansın genel yetişkin popülasyonunun yaklaşık %2'si olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye'de ise kalp yetersizliği prevelansı %2.9 olarak tespit edilmiştir.(AI)