Bu bölümde, sinirlilik şikayetiyle başvuran hastalarda olası psikiyatrik bozukluklar ve birinci basamakta tedavi yaklaşımları ele alınmaktadır. Sinirlilik yakınmasıyla başvuran hastaların erişkin psikiyatri polikliniklerine ve birinci basamak sağlık kuruluşlarına sıkça başvurduğu ancak bu konuda yeterli çalışmanın yapılmadığı belirtilmektedir. Özellikle çocuk ve ergen psikiyatrisinde sinirlilikle ilgili daha fazla çalışma yapıldığına dikkat çekilmektedir. Bu durum, sinirlilik yakınmasının çocuk ve ergenlerde daha sık görülmesi ve bazı psikiyatrik hastalık tanı kriterlerinde sinirliliğin çocuklarda disfori ve keyifsizlik gibi belirtilere eşdeğer kabul edilmesiyle ilgili olabilir. Son dönemde yaşanan savaşlar, göçler ve ekonomik sıkıntılar gibi faktörlerin sinirlilik yakınmasıyla polikliniklere başvuran hasta sayısında artışa neden olduğu da belirtilmektedir. Bu bölümün amacı, birinci basamakta çalışan hekimlere sinirlilik yakınmasıyla başvuran hastaların değerlendirilmesi konusunda farklı bir bakış açısı sunmak ve yakınmanın psikiyatrik durumlarla ilişkisini vurgulamaktır. Sinirlilik terimi, çabuk öfkelenme, kızgınlık, asabiyet gibi durumları ifade etmek için kullanılmaktadır. Sinirlilik, genel anlamda öfkeye karşı artan bir eğilim olarak tanımlanabilir. Sinirlilik ve öfke, sıkıntı karşısında harekete geçmeyi sağlayan bir enerji olarak işlev görebilir. Ancak yoğun olarak yaşandığında, düşmanca ve saldırganca davranışlara yol açarak kişinin yaşamında sorunlara neden olabilir. Sinirlilik altında yatan mekanizmalar arasında hayal kırıklığı ve ödüllendirici olmayan durumlar bulunmaktadır. Bu bölümde, sinirlilikle başvuran hastaların değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar, olası psikiyatrik tanılar ve tedavi yaklaşımları da ele alınmaktadır.(AI)